POSTA KUTUSU

Mektup 1 

Burada yayınlanan mektuplar dünyanın bir çok yerinden bana gönderilen e-posta ya da mektuplardan oluşmaktadır.

Hocaların Ahu gözlüsüne,

       Hocam uzun süredir görüşemedik, konuşamadık. Rastlantı sonucu yazdığınız blogu gördüm. Biz yokken bazı zorluklarla mücadele etmişsiniz. Daha doğrusu yeni, daha anlamlı bir hayata başlamışsınız. Bunun kolay olmadığını tahmin edebiliyorum ama şüphesiz bu tür olaylar sizin gibi güçlü, dirayetli, dinç insanları ancak daha da fazla güçlendirir. Hayata yeni bakış açıları kazandırır. Siz değil iki cepheyi, bütün cepheleri tek bileğinizin gücüyle idare edebilirsiniz. Ah hocam, hala sizin verdiğiniz ingilizce sözlükle derslere hazırlanıyorum. Üzerinde "eminim benden daha iyi bir öğretmen olacaksın, furkancım" yazmıştınız. Her ne kadar öğretmen olma arzum yerini hekimliğe bıratıysa da gerçekten bizi etkileyen öğretmenlerdensiniz. Gülşah'la beraber sizinle ilgili ne macera dolu yıllarımız olmuştu. Bu savaş yıllarınızda da yanınızda olduğumuzu, sizi yıllar geçse de unutamadığımızı bilmenizi istedim.
       Hocam, yazılarınız gerçekten çok etkileyici. Bende sizin gibi yazmanın insanı rahatlattığını, olayları daha iyi kavramasını sağladığını fark ettim. İnsan kafasındaki düşünceleri, duyguları yazarak çok daha netleştirebiliyor. Devam edin hocam, yazın, çizin, boyayın. Bazen hayatın tüm yükünü tek başımıza omuzlamaya kalktığımızda altından kalkamayacağımız sıkıntılarla, zorluklarla karşılaşıyoruz. Paylaştığımızda ise insan sıkıntıların gerçekten azaldığını fark ediyor. Hocam aslında sizinle aynı düşünceleri paylaşıyorum. Hayat bir hediyee gerçekten de. Her sabah gün doğmadan okul için kalktığımda sanki yeniden doğuyorum. Sabahın taze, serin rüzgarı sanki her sabah için insanı yeniliyor, tazeliyor. Aldığımız her nefes, insanlığa faydalı yararlı işler yapabilmemiz için bize bağışlanmış bir hediye. Onun için sürekli okul bitsin, üniversite bitsin, emeklilik gelsin diye geleceği istemenin çok anlamsız olduğunu fark ettim. Sizin sayenizde bende içimi döktüm hocam.
       Biz her zaman için sizin yanınızdayız hocam. Hiç bir zaman pes etmeyin. Gerçi siz zaten etmezsiniz. Yılların eskitemediği Ahu hocayı iki üç kere hastaneye gidip gelmek mi eskitecek. İyi beslenin hocam, yararlı olduğuna inandığınız besinlerden güç alın, bizden güç alın, size olan sevgimizden güç alın. Okulda öğrencileriniz sizden present perfect tense'i dinlemeyi bekliyor :D
        
Kendinize iyi bakın hocam,
Asistanınız Furkan ERSOY  
  

Mektup 2

Bir tutam fesleğen...

Hayat bazen bugünü yaşama arzusudur... Kervan yolda düzülür... CEO’lar Bodrum’a tavuk beslemeye gidiyor.. Karşıyakaya hem 25 kuruşa hemde ön koltukta gideyim.. ??

Hayat bazen gittiğin yoldan dönebilme isteği, gitmeyi isteriz ama budayamadığımız  köklerimiz burda..iyi ki köklerimiz burda... Keşke aborjinlerin kabiliyetlerinden bir tutam bulundurabilseydim bünyemde, belki yardım ederdim..

Hayat bazen pencere kenarı... pencere kenarında güneş alması için her gün kontrol ettiğin ve suladığın fesleğen gibidir.Bu kadar uğraşmama neden sadece güzel kokusumudur deyipte, makarnanın içine bir filizini atabilmektir.İyi ya da kötü süprizlerle dolu işte..lezzet olmadımı tadıda yok.. o yüzden sağol fesleğen varol makarna..

Hayat bazen şarap gibidir... Öyle güzeldir ki tadı kokusu; istediğin zaman! gecenin en karanlık zamanlarında,o karanlığa gülümseyebilmendir.. efkardan dağılsanda, kendine hakim olamadan o bardağı doldurmak gibidir. Her sabah bu son deyip akşamına istemektir... pervane olan kendini gizleyemezmiş alevden, bu da o hesap heralde...

Hayat bazen Üsküdar da Türk kahvesi içmektir... Kahve güzeldir ; ama Üsküdarı pek sevmem.. sevmeme neden olanlar dışında...

Hayat bazen ortaköy de tombul bir teyzenin elinden mantı yemektir... yani bu kadar yer varken karşındakinin seçimine güvenmektir. Beğenip beğenmediğimi hatırlamasam da karnın doyar ya ; o kadardır hayat..

Hayat yürümektir... hatta bilmediğin adrese yol kenarından yürümektir. BİTMEMECESİNE yürümektir. Çünkü yol bitmiyor sen istemediğin zaman, yeni öğrendiklerimize merhaba .. !

Hayat dinlemektir... sen o yollardan on kere geçip dönsende , sanki karşındakini ilk defa dinliyor hissi verebilmektir... Öyle saf anlatırsın ki düşüncelerini, onları gerçekleştirebilmek için hakkının olduğunu düşünürsün ama kaz ayağını farklı doğrultuda tutar..

Hayat bir şekilde ağlayamamaktır... ağlamam ben diyen kimseler dayanamadıkları noktada , çok ağlarım diyenlerde buldukları her fırsatta ağlarlar... belki de erdem; ağlayamamakta...

Yalnızlık her kösebaşında... biz bazen köşebaşında dinleniyoruz yürümekten...

Sen hiç dinlenme olurmu ..?

Sen hiç yorulma..

Çünkü ben seninleyken, hiç dinlenmek istemedim, hiç yorulmadım !

Sen bir göl kenarısın ve nolur suyun hep sakin, taze , güzel kalsın..

Sen güzelsin, Sen hayatsın ve hayat bir insana bu kadar mı güzel yakışır!

Birbirinize çok iyi bakın...

Mektup 3

ahu sana isminle hitap etmek istiyorum umarım sakıncası yoktur ve umarım rahatsız etmiyorumdur..

inan ne yazmam gerektiğini bilmiyorum ama sana kesinlikle birşeyler yazmalıydım

senin yazdıklarını okuduğum gecenin sabahında uzun zamandır yapmadığım yapamadığım bir şekilde gülümseyerek uyandım

yaşam sevincin çok başka parlıyor her satırında hissettiriyosun her cümlen umut dolu her kelimen bir mutluluk.

senin kadar sıkı tutunmayı başaramadım sanırım sahte gülüücükler saçıyorum etrafıma şu sıralar ama inşallah bende en yakın zamanda mutlu olabilmeyi öğrenicem.

tedavimin sonuna yaklaştım geçirdiğim elbette herkesinki gibi zor günlerdi başarmak başarabilmek ümidiyle...

yeni hayatına coşkuyla sımsıkı tutunmuşsun dilerim hep böyle kal sevgiyle..

Böyle bir mail göndericektim bir kaç hafta önce okuduklarıma itinaden..

hastalığının nüksetmesine gerçekten çok üzüldüm.

RABBİM çok büyük şifamızı inşallah vericek çektikleriimizi görüyor en iyi o biliyor

bir çok kişiyi hemde bizlerin yaşında farklı sorunlarla ama sağlıklılarken imtihan ederken bizi neden aylarca yatağa bağlayarak imtihan ediyor...

bu çektiğimiz her acı dakikanın büyük mükafatı olduğuna inanıyorum tüm kalbimle hissediyorum bunu.

zaman zaman isyan etme noktasına geliyorum ama durmayı başarabiliyorum bende çok şükür.

sen ise çok iyi dayanmışsın bu güne kadar ve bundan sonrada aynı azimle tedavini bitireceğine inanıyorum

herşey insanlar için ve biz insanız başımıza herşey gelebilir RABBİM beterin beterinden korusun çok şükür bu günümüze...

bu güne kadar bütün yazdıklarını okudum her kelimen ayrı güç verdi bana son yazdıklarında ufak karamsarlıklar olsada sen bunuda çok güzel göğüsleyeceksin.

aşıcaksın atlatıcaksın bu çektiklerimiz inşallah acı olsada birer anı olarak kalıcak herşey geride kalıcak. bizimde güzel mutlu umutlu günlerimiz olucak.

Ahu komutan ve askerlerine güveniyorum, inanıyorum umutlu olman yorgunluğunu her zaman örtecek inşallah...

... 

Mektup 4

Selam ve Allahtan acil şifalar ile başlamak istiyorum.
Size gördüğünüz tedavi sürecinde büyük moral,  başarı ve sabır diliyorum. İnternette oğlum için iki aydir kanser ile kemoterapi ile ilgili girmediğim sayfa, makale ve yazı kalmadi. 
Bunu yazdığım şuan sizin sayfanızla karşılaştım ve ilgimi çekti. Etkilendim yazılarınızdan. 
Geçen süre ve tekrar nüksetmesi...
Ama inanin inşallah bunlar geçicek buna inanin. Hepsi geçicek. Atlatacak ve kazanacaksınız. Daima hayata bağlı ve sağlam kalın.
Yani Ahu Hanım inanin yazdıklarınız etkiledi beni. Hiç yılmayın, yorulmayın. Kemonun size vereceği yan etkiyi kafaya takmayın. 

Allah yüzünüzdeki gülümsemeyi hiç eksik eylemesin, acil şifalar diliyorum.
her hangi bir sorunuz olursa seve seve yanıtlarım.

Saygılarımla,

...

Mektup 5

Merhaba,

Bloğunuza severek baktım ve çok mutlu oldum başından bu hastalığın geçenlerin yazmaları ve bizleri yalnız bırakmadığını görerek...

Bende 16 yaşındayım ve kemik kanseriyim. Sizinle konuşmak isterim , iyi ki böyle bloglar açıyorsunuz. Blogdan sürekli takip edeceğim sizi ve oradaki birçok şeyi uygulayacağım. Çok öpüyorum. 
 ...

Mektup 6

Ben sizi takipteyim. İyi olacağınıza inancım sonsuz. İlaçlar ise yaramadığından değil de, belki daha az yan etkili olacaklarindan dolayi değiştirmiştir doktorunuz ki ağrı tümör sebebiyle değilmiş. Siz cok özelsiniz, asla bırakmayın. Sabrınızın sonu sağlıklı ve yepyeni, harika bir hayat olacak. Sevgiler ve dualar sizinle...