15 Ekim 2012 Pazartesi

Kendi kendinizi iyileştirme gücünü asla kaybetmeyin


Beden - ruh ve zihin birlikte çalışan mükemmel bir sistem. Bu muhteşem üçlü, düzenli ve birbirleri ile uyumlu olmadıkları zaman hastalıklar başlıyor.
Şimdilerde bununla ilgili okumalar yapıyorum. Sevgili doktorum Erhan Özer'in yazdığı kitap yolumu aydınlatıyor... Herkese okumasını tavsiye ettiğim eşşiz bir kitap.
10 seans yapılan radyoterapi tedavim bitti ve kısa bir aradan sonra tekrar kemoterapi tedavisine başlandı. Her hafta yapılan tedavi oldukça yorucu oluyor. Aylardır süregelen ağrılardan kurtulmayı o kadar çok istiyorum ki...
Doktorum Erhan bey, beden ruh ve zihin bütünlüğünün uyumlu çalışması gerektiği üzerinde durup, bir çok olumsuz duygu sebebi ile bozulmuş olan bu sistemi düzeltmem için bana yardımcı olup, gereken tedavileri uyguluyor. 
Bütün bunlar belki çoğu insana anlamsız gelebilir, 'doktor bile değil' diyenler olabilir ama onun diğer meslektaşlarından farkı, insan sağlığı için sadece sürekli uygulanan ilaç tedavilerinin yeterli olmadığını düşünmesi ve bedenin iyileşmesinin zihin ve ruhu iyileştirmeden mümkün olmadığına inanmasıdır... 
         



5 yorum:

  1. Tatlım ne yalan söyleyeyim ben de aynen doktorun gibi düşünüyorum; hastalığın şifası tamamen bizim zihnimizde şekilleniyor...İnancını ve umudunu yitirmediğin sürece bu kitap doğru adres bana göre de...
    Bütün bunlar geçecek ve hiç yaşamamışa döneceksin buna tüm kalbimle inanıyorum. Bu yaşanan zorlu süreç sadece Yaradan'ın sınavı; sen aklınla, inancınla ve umudunla bu sınavı da geçeceksin kesinlikle...Aklım, dualarım hep seninle! Canımsın... Lütfen bunu bil; Seni çok seviyorum:))

    YanıtlaSil
  2. Ben ruhun bedensel etkinliğin bir izi, bedensel işlevsellikten yayılan bir enerji olduğuna inanırım. Ve tabi ki bilincin algılayabildiği bu enerji aynı zamanda bedenin işlevselliğini de yönlendirebilecek bir güç olabilmektedir. Bana göre, bedenin ölümüyle ruh dünyada kalır. Ölen bedenin devam etmekte olan yaşam izlerinden etkilenen yaşayan bedenlerin taşıyıcı enerjilerinde var olmayı sürdürür. Bunu da, beden işlevselliğini (varoluşu) duyumsama enerjisi olan ruhun bedensel ölümden sonraki yaşam biçimi sayarım.
    Kimi ruh hoş bir seda, kimisi de lanet bir bela kalır gök kubbe altında... Ruhun dünyada nasıl kalacağı sanırım akıl ile olan ilişkisinin niteliğine uygun oluşmaktadır. Bu ilişkide insanı, dünyayı, evreni ve hatta tanrıyı sevgi ve aşk ile mutlu etmeyi amaçlayan ruhlar ölmezler... Gene de her şeyin bir sonu vardır; ölümün bile... Muharrem Soyek

    YanıtlaSil
  3. Bence de öyle , siz bir harikasınız teşekkürler . :)

    YanıtlaSil
  4. İNŞAALLAH iyi olmuşsunuzdur?

    YanıtlaSil
  5. Ah be güzelim uçup gitmiş seni çok seviyorum seni asla unutmayacağım.

    YanıtlaSil