5 Eylül 2012 Çarşamba

Bazen sen susarsın, sadece hayat konuşur!

Aynen öyle olur, bazen sana susmak düşer... çünkü hayat konuşur!
31 Ağustos 2012 günü bana öyle oldu. Saatlerce süren doktor görüşmeleri, hastanedeki bekleme odalarında geçirilen ağrılı dakikalar, bitmek bilmeyen telefon konuşmaları, randevu saatleri... annem ve ben. 
Sustum ve bekledim. Elbet bir sonuca varacaktık. 
Zor ama çok zor bir haftanın ardından nihayet Cuma akşamı eve döndük. 1 Eylül Cumartesi ameliyatımı yapan sevgili cerrahın bir görüş almak için bizi yönlendirdiği başka bir cerrahın muayenehanesinde randevumuz vardı. Gittik. Oldukça radikal bir ameliyat ihtimali üzerinde duruyordu. Son çekilen filmleri detaylı incelediktan sonra böyle bir ameliyatın yapılıp yapılamayacağını bize bildirecekti. Dün cevap geldi. Doktorun yaklaşık 16-17 saat süreceğini söylediği bu ameliyat benim durumumda yapılamazdı...
Bugün kemoterapi tedavisi için  randevum var, olup olmayacağını bilmiyorum. Az sonra hastaneye gitmek için evden çıkacağız. 
Arkadaşlarım, ailem yine beni eğlendirmek için yanımdan hiç ayrılmayacaklar. 
Birlikten kuvvet doğar ey hayat! 

     

1 yorum:

  1. Ben bir hasta yakını olarak öncelikle size acil şifalar diliyorum. Sitenizi bilgi edinmek için araştırmalar yaparken buldum. Takipciniz olacak ve paylaşımlarınızdan kendimize paylar çıkartacağız. Herşey gönlünüzce olsun efendim...

    YanıtlaSil