Bu yolculuğa çıktığımdan bu yana, günebakanlar gibi hep güne döndürdüm başımı...
Ameliyatımdan hemen sonra koyulan tanı ve ardında ki tedavi süreci uzun bir yolculuğun başıydı. Elbette kolay başlamadı bu yolculuk ama yepyeni bir hayat bahşetti bana...
Hayran olduğum günebakan tarlalarında, çiçeklerin başlarını güneşe çevirmelerini izledim, mucize gibi! Saygıyla ve büyük bir aşkla eğiliyorum 'hayat'ın karşısında.
'Hayat' bazen toprak oluyor, bazen rüzgar, bazen de su ya da ateş.
Yolda 650 yaşında bir Çınar gördüğümüzde veya poyraz yüreğimize vurduğunda, tam da o anda, en az 85 yaşında gözüken bir dede gülümseyerek bize sıcak bir bardak çay uzattığında, içimizin titremesi ondan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder